Sırrı Süreyya Önder, uzun yıllar boyunca Türkiye’nin sol siyasetinde önemli bir figür olarak tanınmış bir isimdir. HDP milletvekilliği yaptığı dönemde, özellikle Kürt sorunu ve çözüm süreci ile ilgili yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekmiş, aynı zamanda sosyal adalet ve eşitlik temalı konuşmalarıyla toplumsal meselelerdeki duyarlılığını ortaya koymuştur. Siyasi kariyerinin başlangıcında, yerel seçimlerde gösterdiği başarılarla adını duyuran Önder, HDP’nin önemli isimlerinden biri haline gelmiştir.
Ancak, geçtiğimiz yıllarda Önder’in siyasi kariyerinde bazı değişiklikler yaşanmış, zaman zaman tartışmalı açıklamaları ve tutumları nedeniyle eleştirilere hedef olmuştur. 2021 yılında cezaevine giren Önder, ardından çeşitli tartışmalar ve gelişmelerle siyaset sahnesinde yer almaya devam etti. Bu süreçte, özellikle DEM Parti gibi sol gruplarla yaptığı işbirlikleri ve ortak açıklamalar dikkat çekmiştir.
Tuncer Bakırhan, DEM Parti’nin Eş Genel Başkanı olarak, sol siyasi hareketin birleşmesi ve gücünü artırması gerektiğine dair sürekli çağrılar yapmıştır. DEM Parti’nin kuruluşundan itibaren, toplumsal eşitlik ve adaletin sağlanması adına aktif bir mücadele sürdürdü. Bakırhan’ın Sırrı Süreyya Önder’e veda mesajı, iki ismin ortak mücadelesini ve karşılaştıkları zorlukları daha derinlemesine anlamamıza yardımcı oluyor.
Bakırhan, "Sana söz, biz bu hikâyeyi yarım bırakmayacağız" ifadesini kullanarak, sadece Önder’e değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceği için ortak bir mücadeleye olan inançlarını da ortaya koyuyor. Bu mesaj, DEM Parti’nin ve Önder’in yola çıktığı sosyalist, eşitlikçi ideallerin devam ettirileceğini, her iki ismin de bu yolculuktaki hedeflerine ulaşmak için kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğini ifade ediyor.
DEM Parti, kurulduğu günden itibaren sosyal adalet, eşitlik ve özgürlük gibi temel değerler üzerine inşa edilmiş bir parti olarak öne çıkmıştır. Parti, hem halkın sorunlarını hem de Türkiye'nin siyasal sistemindeki eksiklikleri dile getiren bir yaklaşım sergileyerek, toplumsal sorunları çözmeyi hedeflemektedir. DEM Parti’nin eş genel başkanı Tuncer Bakırhan, parti politikalarını bu çerçevede şekillendirmiş, özellikle Kürt sorunu, işçi hakları ve demokratikleşme süreçleri üzerinde durmuştur.
Sırrı Süreyya Önder, HDP içindeki etkin rolüyle bilinse de, daha sonra kendi politik duruşunu daha bağımsız bir şekilde ifade etmeye başlamış ve zaman içinde DEM Parti gibi sol yapılarla yakın ilişkiler kurmuştur. Önder’in, DEM Parti ile yaptığı işbirlikleri, sol siyasetin birleşmesi adına önemli bir adım olmuştur. Bu noktada, Bakırhan’ın “biz bu hikâyeyi yarım bırakmayacağız” demesi, sadece bir veda değil, aynı zamanda bir tür devamlılık ve toplumsal adalet mücadelesine duyulan bağlılığın bir simgesi olarak da değerlendirilebilir.
Bakırhan’ın mesajında, "hikâye" ifadesi, iki ismin siyasi ittifaklarının ve birlikte yürüttükleri mücadelenin devam edeceğine dair bir umut taşıyor. Türkiye’nin sol politik hareketlerinde yaşanan zorluklara ve bölünmelere rağmen, DEM Parti ve benzeri grupların birleşme arayışları, ülkedeki toplumsal değişim için kritik bir öneme sahip. Sırrı Süreyya Önder’in siyasetteki yeri ve DEM Parti ile olan ilişkileri, bu birleşme arayışının önemli bir parçasıdır.
Önder’in, partisinden ayrılmasının ardından, Bakırhan ve diğer sol gruplarla olan siyasi ilişkileri, Türkiye’deki sol hareketin güçlenmesi adına önemli bir referans noktası olacaktır. Hem DEM Parti’nin hem de Önder’in, bu süreçte toplumun farklı kesimlerinden geniş bir destek alma potansiyeli bulunmaktadır.
Tuncer Bakırhan’ın yaptığı veda paylaşımı, sosyal medya kullanıcıları ve siyasi analistler tarafından büyük bir ilgiyle takip edildi. Bazı takipçiler, Bakırhan’ın mesajını olumlu bir şekilde değerlendirerek, siyasetteki bu tür dayanışmanın önemli olduğunu belirtti. Özellikle Türkiye’nin bugünkü siyasal ikliminde, farklı sol yapılar arasındaki ittifakların arttığı ve toplumsal barışa katkı sağladığı vurgulandı.
Öte yandan, bazı kesimler bu tür siyasi açıklamaları eleştirerek, siyasetteki bölünmüşlüklerin devam etmesini sorguladı. Ancak genel olarak, Sırrı Süreyya Önder’e ve DEM Parti’ye yönelik destek, sosyal medyada geniş bir yankı uyandırdı.
Tuncer Bakırhan’ın Sırrı Süreyya Önder’e yaptığı veda mesajı, sol siyasi hareketlerin birleşmesi adına önemli bir adım olarak görülmektedir. Bu tür dayanışmalar, özellikle Türkiye'nin toplumsal yapısındaki eşitsizliklerin giderilmesinde büyük bir öneme sahiptir. Sırrı Süreyya Önder’in ve DEM Parti’nin birlikte yürüdükleri yol, sadece bir siyasi ittifak değil, aynı zamanda halkın çıkarlarını savunmak için verilen uzun soluklu bir mücadeledir.
İleriye dönük olarak, bu dayanışmanın ve birleşmenin nasıl sonuçlar doğuracağı, Türkiye’nin siyasi atmosferini şekillendirecek önemli faktörlerden biri olacaktır. Bakırhan’ın ve Önder’in bu açıklamaları, siyasi anlamda yeni bir dönüm noktasına işaret etmektedir.